Ahşap oyuncaklar üreten Halil Aziz, bir ömre sığdırdığı meslek hikayesini Hibya Haber Ajansı'na anlattı.

Mesleğe 15 yaşında başladığını belirten Aziz, o yıllarda teknolojinin yaygın olmaması nedeniyle eğlence imkanlarının sınırlı olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

"Ahşapla ve tahtayla oymayı, şekil vermeyi kendime hobi edinmiştim. Gençtik, o zamanlar en popüler oyuncak topaçtı. Dairesel bir yapıya sahip, altında küçük bir demir bulunan topacın etrafına ip sarılır, ipin bir ucu elde tutulur ve yere hızla atıldığında dönmeye başlardı. Bu, o dönem çocukların en büyük eğlencesiydi."

Aziz, zamanla kız çocukları için tahta beşik, ardından farklı oyuncaklar yapmaya başladığını belirterek, babasının teşvikiyle küçük bir dükkan açtığını dile getirerek "Babam ‘Bunu yapabiliyorsun, yeteneğin var, geçimini sağlamak için kullan’ dedi. Böylece küçük bir dükkan açtık. O günden bu yana, 35 yıldır hobimden geçimimi sağlıyorum" dedi.

Günümüzde ahşap oyuncaklara ilginin azaldığını vurgulayan Ahşap oyuncak ustası, teknolojik ürünlerin çocukların ilgisini daha fazla çektiğini ve geleneksel oyuncakların zamanla tarihe karışabileceğini söyledi.

Ahşap oyuncak yapımının sabır ve el işçiliği gerektirdiğini belirten Aziz, ürünlerinin her birinin farklı boyut ve renkte olduğunu ifade etti. Atölyesinde topaç, beşik, hançer, kılıç, teker sürgeç, yürüteç ve bilye oymak ürettiğini aktaran Aziz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Eskiden Suriçi sokaklarında oynadığımız tüm oyuncakları yapıyorum. Bunlar benim için sadece geçim kaynağı değil; aynı zamanda bir hobi, bir kültür taşıyıcısı, çocukluğumuzun hatırası ve Güneydoğu’nun mirasıdır."